Çin ve ABD arasında daha TRUMP Başkan olmadan boy gösteren ticaret savaşı karşılıklı restleşmeye döndü. Trump’ın Çin’den yapılan ithalata yüzde 25 gümrük vergisi getirmesi üzerine Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jiani Trump’a sert tepki göstererek “Gözdağı vermek bizi korkutmaz. Zorbalık bizim üzerimizde işe yaramaz. Baskı, zorlama ya da tehdit Çin ile başa çıkmanın doğru yolu değil. Eğer ABD’nin istediği şey savaşsa, ister gümrük vergisi savaşı, ister ticaret savaşı ya da başka bir savaş olsun, sonuna kadar savaşmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Hem ticari hem de diğer türlü tüm savaşlara hazır olduğunu açıklayan Çin, savunma sanayi yatırımlarını da yüzde 7.2 seviyesinde artıracak. Bu da 2025 mali yılı için 1.78 trilyon yuan ulusal savunma bütçesi olarak hesaplanıyor. Çin geçen yıl da savunma harcamalarını yüzde 7.2 oranında arttırarak 1.67 trilyon yuan’a yükseltmişti. Bu yıl için ekonomik büyüme hedefi yüzde 5, bütçe açığı hedefi ise gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 4’ü olarak belirlendi. Çin’in bu yılki ekonomik büyüme hedefi olan yaklaşık yüzde 5’in oldukça üzerinde olan savunma bütçesindeki artış, Batılı hükümetlerin kendi güvenliklerini desteklemek için askeri harcamaları arttırmaya çalıştıkları bir döneme denk geliyor. Resmi verilere göre Pekin, harcamalarını 2022’de yüzde 7,1 ve 2021’de yüzde 6,8 oranında arttırmıştı. 14. Ulusal Halk Kongresi’nin üçüncü oturumunun sözcüsü Lou Qinjian, gazetecilere Çin’in savunma harcamalarıyla ilgili bir soru üzerine “barışın güçle korunması gerektiğini” söylemişti.
GÜÇLÜ EKONOMİNİN GÖSTERGESİ
Çin Başbakanı Li Qiang’ın açıkladığı verilere göre, ülke üst üste üçüncü yılda bu iddialı tahmini korumuş oldu. Bütçe açığı/GSYH oranı hedefi de yaklaşık 30 yıldan uzun bir sürenin en yüksek seviyesine işaret etti. Uzmanlar ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkeye ilave yüzde 10’luk gümrük tarifesini devreye sokmasından bir gün sonra açıklanan hedeflerin daha güçlü teşvik adımları ile ekonominin destekleneceği beklentilerini artırdığına dikkat çekti. Australia & New Zealand Banking Group Çin Baş Ekonomisti Raymond Yeung, “Bu iddialı bir büyüme hedefi ve yetkililerin büyümeyi desteklemesi gerekeceği anlamına geliyor. Bu rakam, yetkililerin dış belirsizlikler ve ABD ile ticaret gerilimleri karşısında büyümeyi desteklemeye kararlı olduğunu yansıtıyor” değerlendirmesini yaptı. 14. Ulusal Halk Kongresi’nin üçüncü oturumunun sözcüsü Lou Qinjian da gazetecilere Çin’in savunma harcamalarıyla ilgili bir soru üzerine “barışın güçle korunması gerektiğini” söylemişti.
Çin’den gelen karşı ataklara ABD’nin nasıl yanıt vereceği de küresel piyasada en önemli gündem maddesi oldu. Çin daha önceki hamlesinde de ABD’nin gümrük vergilerini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkardığını duyurmasının hemen ardından başta tarım ürünleri ve et türleri olmak üzere birçok seçili ABD ürününe yüzde 10 ila 15 ek vergi getirmişti.
KANADA’NIN BOYKOTU İŞE YARADI ABD İKİ ÜLKEDE GERİ VİTES YAPTI
Tarife artışına maruz kalan ülkelerin de misillemede bulunma çabalarına paralel artan ticaret savaşları endişesi, küresel piyasalarda risk iştahını ciddi mânâda olumsuza çevirmişti. Karşı ataklardan biri de Kanada’dan geldi. Ülkede Trump’ın, misilleme yapılması halinde daha da artırmayı vaat ettiği yüzde 25 oranındaki vergi açıklamasının ardından Amerikan ürünlerine yönelik büyük bir boykot başlatıldı.
Market raflarından ABD ürünleri kaldırılmaya başlandı. Sadece Ontario’da 1 milyar dolar değerinde Amerikan içki şişeleri marketlerdeki raflardan kaldırıldı. Tüm bu karşı atakların ardından ABD Ticaret Bakanı Howart Lutnick, Trump’ın Kanada ve Meksika’ya yönelik bazı tarife kararlarını yumuşatabileceğini açıkladı. Trump yönetimi, Kanada ve Meksika’dan ithal edilen bazı ürünleri, özellikle otomotiv sektörünü, ABD-Meksika-Kanada Anlaşması’na (USMCA) uygun olmaları halinde yüzde 25’lik gümrük tarifelerinden muaf tutmayı değerlendiriyor. Bu kapsamda, belirli otomobil üreticileri için otuz günlük bir muafiyet söz konusu olabileceğini, ancak şirketlerin ABD’deki üretime daha fazla yatırım yapmaları şartı koşulacağını duyurdu. Ayrıca, USMCA standartlarını karşılayan Kanada’dan yapılan enerji ithalatındaki yüzde 10’luk verginin kaldırılması da gündemde. Trump, Kanada ve Meksika’ya bazı tavizler verebileceğini belirtirken, bu ülkelerin ABD’deki fentanil kriziyle mücadelede daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Son kararın çarşamba günü açıklanması bekleniyor. Bu açıklama sonrası küresel mali piyasalarda bir miktar da olsa toparlanma çabaları yaşandı. Asya piyasalarında hisse senetlerinin rengi kırmızıdan yeşile döndü. Altının ons fiyatı, piyasalar cephesinde yaşanan kafa karışıklığına paralel 2bin 930 dolar seviyesine kadar yükselip ardından 2 bin 910 dolar seviyesine geri çekildi.
TRUMP DEĞERLİ DOLAR İSTEMİYOR
Hisse senedi cephesinde azalan risk iştahının ayak sesleri duyulurken, Wall Street de önceki geceyi kayıplarla tamamladı. Teknoloji hisselerini şemsiyesi altında barındıran Nasdaq Bileşik endeksi son on günden yüzde 10 gerilerken, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi de benzer dönemde yüzde 6 geriledi. Yaşanan gelişmelere ilaveten, Trump yönetiminin değerli dolar istememesi ya da ABD Doları’nda değer kaybı yaratma niyetinin olduğunun anlaşılması ile doların sepet bazında değerini gösteren DXY endeksi son üç günde yüzde gerilerken, EURUSD paritesi 1,0640 seviyelerine yükselerek son üç ayın en yüksek seviyesini test etti. ABD’de son dönemde açıklanan zayıf makro ekonomik verilerin, ticaret savaşları endişesi ile birleşmesi ardından piyasalar FED’den yılın geriye kalan kısmında üç kez faiz indirimi beklemeye başladı. Bir tarafta güvenli liman edası, diğer tarafta ise faiz indirim beklentilerinin etkili olması ile 10 yıllık gösterge ABD tahvil getirisi yüzde 4,10 seviyelerine kadar gerileyerek son dört buçuk ayın en düşük seviyesini test ettikten sonra dün ufak çaplı toparlama ile yüzde 4.23 seviyelerinden işlem gördü.