İsrail’in Hayfa kentinde bulunan Bazan Group’a ait petrol rafinerisi, İran’ın misilleme saldırısında ağır hasar aldı. Buhar ve elektrik üretim tesisinin devre dışı kaldığı saldırıda üç çalışan yaşamını yitirdi. Bölgedeki enerji altyapısı büyük bir darbe alırken, İsrail rafineriyi kapattığını duyurdu.
İran ve İsrail arasında günlerdir süren yüksek gerilim, her iki tarafın da hayati altyapılarını hedef alan karşılıklı saldırılarla daha da tırmanıyor. Son olarak, İran'ın hafta sonu düzenlediği geniş çaplı füze ve insansız hava aracı saldırılarında, İsrail’in kuzeyinde, Hayfa Körfezi’nde bulunan Bazan Group’a ait petrol rafinerisi vuruldu. Şirket tarafından pazartesi günü yapılan resmi açıklamaya göre, saldırı sırasında buhar ve elektrik üretiminden sorumlu enerji santrali ağır hasar aldı ve tüm rafineri faaliyetleri durduruldu.
İsrail sermayeli Bazan Group, yaptığı düzenleyici bildirimde, saldırıda üç çalışanının yaşamını yitirdiğini de kamuoyuna duyurdu. İsrail basını, ülkenin en büyük enerji tesislerinden biri olan rafinerinin devre dışı kalmasının, ulusal enerji arzı ve sanayi üretimi açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Söz konusu saldırı, İsrail’in geçtiğimiz Cuma sabahı İran’a karşı başlattığı büyük çaplı hava harekâtına İran tarafından verilen doğrudan bir yanıt olarak değerlendiriliyor. İsrail savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla İran’da askeri ve nükleer tesisleri hedef alırken, bazı yerleşim yerleri ile yakıt depoları da bombalanmıştı. İran Sağlık Bakanlığı, bu saldırılarda en az 224 kişinin hayatını kaybettiğini, 1.200’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
İran ise misilleme kapsamında İsrail şehirlerine ve kasabalarına yüzlerce füze ve SİHA gönderdi. İsrail Başbakanlık Ofisi’nin verilerine göre bu saldırılarda en az 24 kişi yaşamını yitirdi, 592 kişi de yaralandı.
İran’ın Hayfa’daki enerji tesisini hedef alması, çatışmanın sadece askeri unsurlarla sınırlı kalmayıp ekonomik ve sivil altyapılara da yöneldiğini gösteriyor. Uzmanlar, taraflar arasında yeni bir tırmanış dalgasının hem bölgesel güvenliği hem de küresel enerji piyasalarını ciddi şekilde etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
