Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa, ülkesinin tarihinde ilk kez bir Suriye lideri olarak Beyaz Saray’ı ziyaret etti. Washington’daki tarihi buluşmanın ardından The Washington Post’a özel bir röportaj veren el-Şaraa, “Suriye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkiler, yüzyıldır sağlıklı değildi. Artık ortak çıkarlar üzerinden yeni bir sayfa açıyoruz,” dedi.
“YAPTIRIMLARIN KALKMASI EKONOMİK İSTİKRAR İÇİN ŞART”
El-Şaraa, ABD Başkanı Donald Trump ve Kongre üyeleriyle yaptığı görüşmelerin temel amacının iki ülke arasında kalıcı işbirliği zemini oluşturmak olduğunu vurguladı.
“Suriye’nin istikrarı tüm bölgeyi etkiler. İstikrarsızlık da aynı şekilde tüm bölgeyi sarsar. Ekonomik kalkınma, yaptırımların kaldırılmasına bağlı. Bu konuda ilerleme kaydettik, ancak nihai kararı bekliyoruz,” dedi.

KAYIP GAZETECİ AUSTİN TİCE HAKKINDA: “BİZ DE ARIYORUZ”
Röportajda, Suriye’de kaybolan Amerikalı gazeteci Austin Tice sorulduğunda el-Şaraa, “Savaşta 250 bin kayıp insanımız var; bunlar arasında başka ülke vatandaşları da bulunuyor. Tice dosyası üzerinde ABD makamlarıyla koordinasyon halindeyiz,” ifadelerini kullandı. El-Şaraa ayrıca Tice’in annesiyle görüştüğünü belirterek, “Kendisine annemi de tanıştırdım. Ben de yedi yıl kayıptım, annem öldüğümü sanmalarına rağmen hep umut etti,” dedi.
“SAVAŞMAK UTANÇ DEĞİLDİR, TOPRAK SAVUNMASIDIR”
Kendisine yöneltilen “Bir zamanlar ABD’ye karşı savaşmış bir lider olarak yaptırımlar neden kaldırılsın?” sorusuna el-Şaraa, şu yanıtı verdi:
“Savaşmak utanç değildir, eğer amacınız halkınızı korumaksa. Ben birçok savaşta bulundum ama hiçbir masumun ölümüne neden olmadım. Bugün pek çok Amerikalı da geçmişteki politikaların yanlış olduğunu, gereksiz savaşlara yol açtığını kabul ediyor.”
“SURİYE HÂLÂ GEÇİŞ SÜRECİNDE”
Ülkesindeki mezhepsel gerilimler hakkında da konuşan el-Şaraa, Suriye’nin 60 yıllık diktatörlükten sonra geçiş döneminde olduğunu belirtti:
“Amerikan İç Savaşı’ndan hemen sonra ABD’de her şey bir yılda düzelmiş miydi? Hayır. Biz de devleti yeniden inşa sürecindeyiz. Elbette sorunlar var ama bu son değil. 1.400 yıldır bir arada yaşayan halklar olarak, yeniden birlikte yaşamanın yollarını bulacağız.”

“IŞİD’LE SAVAŞTA DIŞ GÜÇLERE İHTİYACIMIZ YOK”
El-Şaraa, ülkesinin 10 yıldır IŞİD’e karşı savaştığını belirterek, artık bu tehdidi kendi imkanlarıyla yönetebileceklerini söyledi:
“Bugün Suriye kendi topraklarını koruma gücüne sahip. ABD askerlerinin Suriye’deki rolü, Kürt güçlerinin orduya entegre edilmesini denetlemek olmalı. Güvenliği sağlamak Suriye devletinin sorumluluğudur.”
İSRAİL’LE “DOĞRUDAN MÜZAKERE”
Suriye’nin İsrail’le yürüttüğü görüşmelere de değinen el-Şaraa, “50 yıldır süren statüko rejim değişimiyle bozuldu. İsrail 8 Aralık’tan bu yana Suriye’ye 1000’den fazla hava saldırısı düzenledi, ancak biz misilleme yapmadık,” dedi. İsrail’in genişleme politikası yürüttüğünü belirten el-Şaraa, “Barış için ön koşul, İsrail’in Aralık 8 öncesi sınırlara çekilmesidir. ABD bu müzakerelerde yanımızda,” ifadesini kullandı.

“RUSYA’YLA İLİŞKİLER YENİDEN TANIMLANIYOR”
Röportajda Rusya ile ilişkiler de gündeme geldi. El-Şaraa, “Rusya’yla 10 yıl savaştık. Şimdi BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimi üyeliği nedeniyle onlarla dengeli bir ilişki kurmak istiyoruz. Eski lider Beşar Esad’ın yargılanması konusundaki haklarımızdan da vazgeçmeyeceğiz,” dedi.
THE WASHİNGTON POST’UN YORUMU: “BİR ZAMANLAR DÜŞMANDI”
Gazete, röportajı yayımlarken şu değerlendirmeye yer verdi:
“Ahmed el-Şaraa’nın Beyaz Saray ziyareti, hem Suriye’nin yeni yönünü hem de Orta Doğu’da diplomatik dengelerin değiştiğini gösteriyor. Washington, bir zamanlar düşman ilan ettiği bir ismi bugün stratejik bir ortak olarak dinliyor.”



















