Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2024 yılı Ağustos ayında kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cansız bedeni bulunan 16 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada yeni bir gelişme yaşandı. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, tutuklu sanıklar Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında verilen mahkûmiyet kararlarını büyük ölçüde onarken, tutukluluk hallerine yönelik yapılan itirazları da reddetti.
Narin Güran’ın amcası, annesi, ağabeyi ve komşusu hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davada, 28 Aralık 2024’te görülen duruşmada üç sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Nevzat Bahtiyar ise “suç delillerini gizleme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
İstinaf başvurularını değerlendiren 1. Ceza Dairesi, dosyada düzeltilmesi gereken bir husus bulunmadığına kanaat getirerek, sanık avukatlarının tutukluluğun kaldırılmasına yönelik itirazlarını oy çokluğuyla reddetti. Ancak, mahkeme başkanı karara muhalefet şerhi koydu.
MAHKEME BAŞKANINDAN TAHLİYE ÇAĞRISI
Mahkeme başkanı, şerhinde Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin dosyada kamera kayıtları, baz istasyonu verileri ve DNA bulgularının yetersiz ve eksik incelendiğini belirtti. Özellikle olay yerinde bulunduğu belirtilen Nevzat Bahtiyar’ın hareketlerinin detaylı görüntü analizine tabi tutulmadığını ve varsayımlarla hüküm kurulduğunu savundu.
Anne Yüksel Güran ile ağabey Enes Güran’ın cinayeti kısa sürede ve birlikte işlediği yönündeki değerlendirmenin, yaşamın olağan akışına ve mantığa aykırı olduğunu ifade eden başkan, PSA değerleri ile kıl örnekleri gibi önemli delillerin de bilimsel yeterlilikten uzak biçimde değerlendirildiğine dikkat çekti.
Ayrıca Hindistan merkezli adli bilişim firması BFI tarafından hazırlanan ve olay yerinde insan hareketliliği tespit edilmediğine işaret eden raporun, ulusal kriminal analizlerle birlikte değerlendirildiğinde şüpheyi gidermekten ziyade artırdığını belirtti.
Başkan, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve AİHM kararlarına atıf yaparak, özellikle Yüksel ve Enes Güran hakkında tutukluluğun bu aşamada ölçüsüz olduğunu ve telafisi güç mağduriyetlere yol açabileceğini vurguladı. “Adli kontrol tedbirleriyle tahliyeleri sağlanmalıdır” diyerek çoğunluğun tutukluluk yönündeki kararına katılmadığını beyan etti.
Dairenin oy çokluğuyla verdiği ret kararları, itirazların değerlendirilmesi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne gönderildi.