Türkiye ekonomisinde uygulanan sıkı para politikası ve güçlenen TL, son bir yılda yatırımcıyı TL varlıklara yönlendirmişti. Ancak 19 Mart’ta yaşanan siyasi gelişmelerle birlikte piyasalarda sarsıntı yaşandı. Bu süreç, hem yatırım fonlarında ciddi kayıplara hem de döviz mevduatlarında dikkat çekici artışlara yol açtı. Yerli yatırımcılar, risk algısının yükselmesiyle yeniden dövize yönelirken, TL varlıklarda önemli bir çözülme görüldü.
YATIRIM FONLARINDA GERİLEME: PORTFÖYLER KÜÇÜLDÜ, YATIRIMCI SAYISI AZALDI
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre Mart ayında yatırım fonlarında hem portföy büyüklüğü hem de yatırımcı sayısı önemli ölçüde geriledi. Yatırım fonlarının toplam portföy değeri bir ayda %4,7 azalarak 4 trilyon 989 milyar 623 milyon liraya düştü. Yatırımcı sayısı ise %1,31’lik azalışla 5 milyon 504 bin 643 kişiye geriledi.
Özellikle yüksek tutarda portföye sahip yatırımcılarda ciddi bir çözülme yaşandı. 10 milyon lira ve üzeri portföye sahip yatırımcıların fonlardaki çıkışı 101 milyar lirayı aşarken, en sert düşüş 1-5 milyon lira arası portföylerde görüldü. Bu gruptaki yatırımcıların portföyü %11,5 oranında küçüldü.
BÜYÜK PORTFÖY SAHİPLERİ FONLARDAN ÇIKIYOR
Fonlardaki gerileme sadece küçük yatırımcıyı değil, büyük portföy sahiplerini de etkiledi. 500 bin - 1 milyon lira arası yatırım yapanların portföyü yaklaşık %10 küçülürken, yatırımcı sayısında da %9,7 oranında azalma yaşandı. Benzer şekilde 5-10 milyon liralık portföylerde %9,9 oranında değer kaybı görüldü.
100 bin lira üzeri tüm yatırımcı gruplarında portföy düşüşü yaşanırken, fon piyasasında ilk kez Mayıs 2023’ten sonra hem portföy büyüklüğü hem yatırımcı sayısında eş zamanlı gerileme kaydedildi.
DÖVİZ MEVDUATI YENİDEN YÜKSELİŞTE
Yatırım fonlarından çıkan paranın önemli bir kısmı, döviz mevduatlarına yöneldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, Mart ayının ilk üç haftasında yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak toplam 9 milyar 30 milyon dolar arttı. Bu artış, 21 Mart haftasında 5,9 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.
Yılbaşından bu yana döviz hesaplarındaki artış 14 milyar dolara yaklaşarak dikkat çekici bir trende işaret etti. Bu gelişme, yatırımcının yeniden güvenli liman olarak dövizi tercih etmeye başladığını ortaya koydu.
TL MEVDUATIN PAYI GERİLEDİ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Mart sonunda standart TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı %58,3’e düştü. Bu oran, Şubat sonunda %59,3 seviyesindeydi. Yani üç haftalık süreçte TL mevduatların payı yaklaşık 1 puan azaldı.
Aynı dönemde kur korumalı mevduatlarda da gerileme yaşanmasına rağmen, TL’nin toplam içindeki oranı düşerken, döviz mevduatının payı 2 puan artarak %35,9’dan %37,9’a yükseldi. Bu tablo, TL’ye olan ilgide zayıflamaya ve yatırımcının dövize dönüş yaptığına işaret ediyor.
SİYASİ BELİRSİZLİK EKONOMİK GÜVENİ ETKİLİYOR
Ekonomim'de yer alan habere göre; 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında gelişen siyasi belirsizlik, yatırım ortamına doğrudan etki etti. Piyasaların siyasi risk algısına duyarlılığı, yatırım fonları ve mevduat tercihlerini hızla etkiledi. Bu gelişmelerle birlikte, daha önce TL lehine oluşan eğilim tersine dönerken, yabancı para birimlerine olan talep yeniden artış gösterdi.
GELECEĞE DAİR ENDİŞELER VE STRATEJİK BEKLENTİLER
Yatırımcılar açısından TL varlıkların cazibesi, hem sıkı para politikasının devam edip etmeyeceği hem de siyasi istikrarın sağlanmasıyla doğrudan bağlantılı. Ekonomistler, piyasalarda güven ortamının yeniden inşa edilmesi ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın faiz politikası, iç siyasi gelişmeler ve global finansal koşullar; TL varlıkların geleceği üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.
