Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Gezi Davası’na ilişkin açıklamaları yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Tunç’un, “Gezi olayları hükümete karşı bir darbe kalkışmasıydı. Süreç hukuka uygun ilerledi, kararlar kesinleşti” ifadelerine, davada tutuklu bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Kahraman’dan sert bir yanıt geldi.
Meriç Kahraman, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gezi Davası'nın hukuki sürecinin ciddi ihlaller içerdiğini belirterek, davaya ilişkin kararların adalete uygun olmadığını savundu. Kahraman, “Gezi’yi bir kalkışma diye yaftalayıp ‘Organize edenlerin cezaları verildi, Yargıtay da onadı’ diyerek oldu bittiye getirme çabanızı bir hukukçuya yakıştıramıyorum. Madem öyle, AYM neden başvurumuzu bekletiyor?” diyerek tepki gösterdi.
“HUKUK DEVLETİ İLKELERİ İHLAL EDİLDİ”
Kahraman, açıklamasında Gezi Davası sürecindeki hukuksuzlukları hatırlatarak, şu noktaların altını çizdi:
-2013’te başlayan Gezi eylemleri sonrası açılan davada, 2020 yılında “suç teşkil eden eylem ve somut delil bulunmadığı” gerekçesiyle oy birliğiyle beraat kararı verildi.
- Ancak beraat veren hakimler kısa süre içinde görevden alındı ve yerlerine atanan yeni heyet, süreci tersine çevirdi.
- Daha sonra Çarşı Davası ile birleştirilen Gezi Davası, 2022’de yeniden ayrılarak hızla sonuçlandırıldı ve delil sunulmadan en ağır cezalar verildi.
- Yargıtay, sanıklardan bazıları hakkında kararları bozarken, bazıları için hiçbir gerekçe göstermeden onama kararı verdi.
- Aynı mahkeme, Çarşı Davası’nda oy birliğiyle beraat kararı vererek çelişkili bir duruma imza attı.
Bu sürecin hukuka uygun olmadığını vurgulayan Kahraman, "Vicdanıyla karar veren hakimler sürüldü, mahkeme süreçleri istenilen sonuç çıkana kadar tekrarlandı, lehimize deliller göz ardı edildi. Kızım Vera ile birlikte her gün bu hukuksuzluğu yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
"TÜM BUNLARA RAĞMEN SÜRECİN ADİL OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ?"
Adalet Bakanı Tunç’un, “Gezi Davası karara bağlandı, yargı süreci tamamlandı” şeklindeki sözlerine karşılık Meriç Kahraman, mahkemelerin verdiği farklı ve çelişkili kararları hatırlatarak şu soruları yöneltti:
1- 2020’de oy birliğiyle verilen beraat kararını okudunuz mu?
2- 2021’de beraatin bozulmasına dair gerekçeleri incelediniz mi?
3- 2022’de oy çokluğuyla verilen tutuklama kararının dayanaklarını gördünüz mü?
4- 2023’te Yargıtay’ın hiçbir gerekçe göstermeden bazı sanıklar için verdiği onama kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
5- 2024’te Çarşı Davası’nda oy birliğiyle beraat verilirken, Gezi davasında en ağır cezaların gerekçesiz verilmesini nasıl açıklıyorsunuz?
Kahraman, "Ben hepsini okudum, hepsini yaşadım. Siz bu kararların gerçekten adil olduğunu söyleyebilir misiniz?" diyerek Tunç’a çağrıda bulundu.
Özellikle, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) başvuruları hâlâ değerlendirmeye almamasına dikkat çeken Kahraman, "Madem süreç adil, neden başvurumuz bekletiliyor?" diye sordu.