30 Aralık 2022'de Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili dava, beşinci gününde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Davada bugün tanıkların ifadeleri alındı ve duruşmanın ardından ara kararın verilmesi bekleniyor.
İLK DURUŞMALAR VE SAVUNMALAR
Geçtiğimiz pazartesi günü başlayan davada ilk üç gün, 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını yaptı. Dördüncü duruşmada ise sanık avukatları savunmalarını tamamlarken, şikâyetçilerin ifadeleri de alındı. Bugün ise tanıkların dinlenmesine başlandı.
Mahkeme başkanı, duruşmanın başında, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'ın "mahkeme başkanına sataştığı" gerekçesiyle dün salondan çıkartıldığını anımsattı. Tanal'ın bu celse de salonda olduğunun görüldüğünü belirten başkan, Tanal'ın salondan çıkarılmasını istedi. Mahmut Tanal, bunun üzerine salondan ayrıldı.
TANIKLARIN İFADELERİ
Motokurye Yusuf Mert: İlk tanık olarak ifade veren motokurye Yusuf Mert, olay günü siparişe giderken şüphelilere denk geldiğini belirtti. Mert, "Onlarda da motor vardı. Süren kişide kask vardı ancak yolcuda kask yoktu. Plakada 35 E yazıyordu, diğer kısmı bantlıydı. Daha sonra Konya yoluna çıktılar. Silah sesi duymadım" dedi.
Yavuz Süleymanoğlu: Tanık Yavuz Süleymanoğlu ise Aytaç Ataç’ı tanıdığını ve onun işlettiği dükkana müşteri olarak gittiğini söyledi. Ateş'in öldürüldüğü gün orada bulunduğunu belirten Süleymanoğlu, "Bana Sinan Ateş’in öldürüldüğünü söylediler. Adını ilk defa duydum. Aytaç, Tolgahan Demirbaşı aradı. Sonrasında bulunduğumuz mekandan beş gibi çıktık" dedi.
Ataç’ın avukatı Süleymanoğlu'na çiftliğe gidip gitmediğini ve oradan haberi olup olmadığını sordu. Süleymanoğlu, "Oradan yumurta alıyordum. Orada mangal yapmışlığımız da var. Biz oradayken gelip giden tanımadığım arkadaşlar da oluyordu" şeklinde cevap verdi.
Gönül Ergin: SEGBİS aracılığı ile ifade veren Gönül Ergin, olay günü doktor randevusu olduğunu ve doktordan çıktığında arabasına bindiği sırada silah sesleri duyduğunu anlattı. Ergin, "Seyir halinde bakınırken, şahısın sol elinde büyük bir silah olduğunu gördüm. Elinde silahla, kafasında maske olmadan birinin motorla bekleyen kasklı birinin arkasına binerek hareket ettiğini gördüm. Motorun plakasının son 3 rakamı kapatılmıştı. Daha sonra polisi arayarak durumu anlattım ve kaçan şahısların resimlerini çektim. Olay yerine gidip komiserin numarasını alarak çektiğim resimleri yolladım" dedi.
'EN AZ 9-10 KERE ATEŞ ETTİ'
Olay sırasında Sinan Ateş'in yanında bulunan arkadaşı Ahmet Keçik: Sinan Ateş’i hem Ülkü Ocakları'ndan hem de üniversiteden tanıdığını belirten Keçik, cinayetin yaşandığı günü anlattı:
"Ben ofise gittiğimde Sinan Ateş abdest aylıyordu. Cuma namazına gittik. Cuma namazında Selman Bozkurt ve rahmetli vardı. Daha sonra ofisin yakındaki camiye gittik. Yaya olarak gidip döndük. Mahallede bir restoran vardı orada şahıs aracın arkasındaydı ve aniden karşımıza çıktı. Aniden ateş etmeye başladı rahmetliye. Çok seri bir şekilde en az 9-10 kere ateş etti. Doğrudan Sinan Ateş’i hedef aldı. İlk gövdeye ateş açıldı ve namaz kılarken secdeye kapanır gibi yere kapandı. Ateş ettikten sonra bir araç vardı onun sağ tarafına yöneldim. Onun arkasına geçtikten sonra silah sesleri devam ediyordu.
Keçik, silah sesleri esnasında kaçtığını ve Selman Bozkurt’u görmediğini belirterek, "Aracın arkasına saklandıktan sonra şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Yerde yatarken belindeki silahı gördüm ve kendimi savunma ihtiyacı duydum. Ateş eden şahsı hedef almadan ateş ettim. Kaçtığını gördükten sonra rahmetliyi kontrol ettim, tepki vermiyordu. Daha sonra Selman’a baktım o da yaralıydı. İnsanlar yardım etmek için geliyordu. Rahmetli çok kan kaybediyordu. Daha sonra polisi aradım, yaralarını bastırarak tampon yaptım ve ambulansın gelmesini bekledim" dedi.