Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayına ilişkin faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), bugünkü toplantısında politika faizinde 300 baz puanlık indirime giderek oranı yüzde 43 seviyesine çekti. Böylece nisan ayında yapılan faiz artışının ardından ilk kez faizlerde bir geri adım atılmış oldu.
GECELİK BORÇ VERME FAİZİ YÜZDE 41,5'E İNDİRİLDİ
Gecelik borç verme faiz oranının yüzde 49’dan yüzde 46’ya, borçlanma faiz oranının ise yüzde 44,5’ten yüzde 41,5’e indirildiği açıklandı.
Enflasyonun ana eğiliminin haziran ayında yatay seyrettiği, temmuzda ise aylık enflasyonun geçici olarak artacağı işaret edilen açıklamada, "Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Merkez Bankası'nın açıklaması şöyle:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’dan yüzde 43’e indirilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’dan yüzde 46’ya, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’ten yüzde 41,5’e indirmiştir.
Enflasyonun ana eğilimi haziran ayında yatay seyretmiştir. Öncü veriler temmuz ayında aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret etmektedir. Yakın döneme ilişkin veriler, talep koşullarının dezenflasyonist etkisinin arttığını göstermektedir. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu, talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Maliye politikasının eşgüdümü bu sürece katkı sağlayacaktır. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
BEKLENTİLER NE YÖNDEYDİ?
Faiz indirimi kararı öncesinde piyasa beklentileri, Merkez Bankası’nın temmuz ayında sınırlı da olsa bir gevşeme adımı atabileceği yönündeydi. Bloomberg'in uluslararası piyasalardan 20 katılımcıyla gerçekleştirdiği ankette, katılımcıların tamamına yakını TCMB’nin politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 43,5 seviyesine çekmesini öngörmüştü.
Benzer şekilde Reuters’ın yayımladığı ankette de ekonomistler, Merkez Bankası’nın temmuz ayı toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimi yaparak politika faizini yüzde 43,50’ye indireceği tahmininde bulunmuştu. Her iki ankette de çıkan bu ortak beklenti, TCMB'nin aldığı kararın piyasa tarafından büyük ölçüde önceden fiyatlandığını gösterdi.
GEÇEN AY NE OLMUŞTU?
Merkez Bankası, haziran ayındaki PPK toplantısında ise herhangi bir faiz değişikliğine gitmemişti. Politika faizi, nisan ayında yapılan artış sonrası yüzde 46 seviyesinde sabit tutulmuştu. Bu kararla birlikte TCMB, nisandaki sert artışın ardından para politikasında istikrar sağlama sinyali vermişti.
Nisan ayında yaşanan siyasi gelişmelerin ardından faiz artışı yapılmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun görevden uzaklaştırılmasının ardından tutuklanması, piyasalar üzerindeki belirsizliği artırmış; bu nedenle Merkez Bankası politika faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 46’ya yükseltmişti.
