Turizm sektöründe 10 gün kesintisiz çalışmanın ardından bir gün izin verilmesini öngören yeni düzenleme, çalışanlardan ve uzmanlardan tepki gördü. İş sağlığı ve güvenliği açısından riskli bulunan uygulamanın sektördeki olumsuz etkileri tartışılıyor.
Tatil günü çalışsa bile işçiye fazla çalışma ücreti ödenmemesini de kapsayan düzenlemeyi, İş Sağlığı ve Güvenliği Federasyonu (İSAF) Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, değerlendirdi.
'ULUSLARARASI TEMEL ÇALIŞMA NORMLARINA AYKIRI'
Ensari, şunları söyledi:
“10 gün aralıksız çalışma zorunluluğu iş sağlığı ve güvenliğine aykırı, insan onuruna da zararlıdır. Bu zorunluluk, iş sağlığı ve güvenliği kanununda belirtilen ve aynı zamanda uluslararası temel çalışma normlarına aykırıdır. Bu karar dinlenme hakkının ihlalidir. İş Kanunu’nun 46. ve 63. maddelerine göre çalışanlara haftada bir gün kesintisiz dinlenme hakkı tanınmıştır. Bu sadece bir hak değil, aynı zamanda çalışan sağlığını korumaya yönelik zorunlu önlemdir. İlgili karar ise 10 gün aralıksız çalışmayı meşrulaştırmakta, işçilerin dinlenme ve iyileşme sürelerini fiilen ortadan kaldırmaktadır. Bu karar, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ruhuna da aykırıdır. Çünkü ilgili kanun, ‘işveren çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür’ der. Aralıksız 10 gün çalışma koşulu, bu yükümlülüğün ihlali anlamına gelir.”
'DİNLENME HAKKI LÜTUF DEĞİL, TEMEL BİR HAKTIR'
Uygulamanın birçok yan etkisi olacağının altını çizen Ensari, şunları söyledi:
“Yorgunluk, dikkat dağınıklığı, stres, uyku bozuklukları iş kazalarının temel nedenleri arasında. Özellikle turizm gibi yoğun tempolu ve uzun saatli sektörlerde bu tür bir uygulama, iş kazalarını ve dolayısıyla iş cinayetlerini artıracak bir düzenlemedir. İşçilerin insani ve mesleki değil de sömürüye giriş kapısından geçmeleri kararı verilmiştir. Bu karar özellikle sezonluk, güvencesiz, genç ve kadın çalışanları doğrudan etkileyecektir. Aralıksız çalışmaya zorlanan personelin iş yüküne bağlı meslek hastalıkları artacak. Üstelik birçok iş yeri fazla mesaiyi kayıt dışı uygulayarak bu düzenlemeyi suistimal de edecektir. İnsanın emeği kutsaldır. Dinlenme hakkı lütuf değil, temel bir haktır. İşçiler köle değildir.
'İŞ VERİMLİLİĞİNİ DEĞİL, İŞ KAZALARINI ARTIRACAK'
10 gün aralıksız çalışma, turizm çalışanlarının performansını ve sağlığını nasıl etkileyecek? Bu, çalışanlar üzerinde çok ciddi fiziksel, zihinsel ve psikolojik etkiler yaratır. Fiziksel olarak yorgunluk ve tükenme. Uzun süre ayakta kalma, temizlik, aşçılık ve resepsiyon gibi alanlarda çalışanlarda kas ve iskelet hastalıkları gibi hastalıkları artırır. Vücut kendini onarma sürecini bulamaz. Birçok mikrotravmalara sebep olur. Dinlenmeden uzun süre çalışan bireylerde kronik yorgunluk sendromu, kas-iskelet rahatsızlıkları oranı 3 kat artmaktadır. Zihinsel performans kaybı ve dikkat dağınıklığı… Araştırmalara göre 8 saatten uzun süren işler ve dinlenmeden gerçekleştirilen ardışık günlerde hata yapma oranı yüzde 35’e kadar çıkıyor İş kazalarının oranı artacak. Özellikle çalışanların üst üste çalışma günlerinde reflekslerinde bir düzensizlik, denge ve koordinasyon bozukluğu, iş kazası risklerini artıracaktır. Ayrıca işçilerde de dinlenmeden çalışmaya bağlı olarak psikososyal bozukluk, stres ve tükenmişlik başlayacaktır. 10 gün aralıksız çalışma uygulaması, işçiyi bir üretim nesnesine indirger. İş sağlığı ve güvenliğini yok sayar. Bu uygulama, iş verimliliğini değil, iş kazalarını artıracak. İşçinin zihninin sınırlarını hiçe saymak, üretim değil, sömürü mantığıdır. Kalifiye eleman kaybı oluşacaktır. Sektörün imajı zedelenecektir ve müşteri şikayetleri artacaktır. 10 gün aralıksız çalışma öncelikle insan haklarına aykırıdır. Bu düzlenme nasıl onaylandı, hangi ileri akıllı siyasiler böyle bir karar aldı anlamakta güçlük çekiyorum.”
TURİZM ÇALIŞANI AYDIN: İŞ KAZALARI ARTAR
Turizm çalışanı Ali Aydın da uygulamanın "gayriresmi olarak" sürdürüldüğünü ifade ederek, "Turizm sektöründe mesai kavramı biraz farklı. Sabah erken gelip akşam geç çıkmalar olabilir. Yüksek sezonda yaz tatilleri, yılbaşı ve resmi tatiller, bayramlarda iş yükü arttığı için bizim de haftalık izinlerimiz yer yer değişiklik göstermektedir. Bu yıllardan beri uygulanan bir sistem. 10+1 güncellemesiyle bizim yoğun zamanlarda yedinci, sekizinci günlerde yaptığımız izinler, meşrulaştırılmış oluyor” diye konuştu.
Yeni düzenlemenin çalışan performansına olumsuz etkileri olacağını kaydeden Aydın, şu ifadeleri kullandı:
“Bir turizmcinin olmazsa olmazları güleryüz, enerji, dikkat ve problem çözmedir. Normalde zaten bizim uyguladığımız bu izin gününü ‘öteleme’ sisteminde rızaya dayalı, inisiyatif alarak yaptığımız bir şey. Bunun yasallaştırılması, bizim inisiyatifimizde olmayan bir durum. Arada bir yapılan bu uygulama, yasallaştıktan sonra devam tekerrür edecek. 10 gün çalışıp bir gün izin yapan birisi dinlenemez. Akıl ve beden yorgunluğunu atamaz. Banka işleri, hastane işleri ya da ev işlerini yapamaz. Öncelikle mutfakta başlar çatırdamalar. Dikkat olmadığı için iş kazaları artar. Efor harcayarak güleryüz göstermeye başlarsınız. Yeni gelen uygulamayla halihazırla kalifiye eleman açığı giderek artacak. Özellikle yabancı misafirlerin alternatif destinasyonlara yönelmesine neden olacaktır.”