MEYRALEM Haber Sitesi

Sayfa Adresi : https://www.meyralem.com/haber-detay/10998_dem-parti-nin-meclis-e-sundugu-99-sayfalik-rapor-b

GÜNDEM

Tümü

DEM Parti’nin Meclis’e sunduğu 99 sayfalık rapor: Barış odaklı Anayasa, Öcalan'a özgürlük ve entegrasyon talebi

(7 Saat, 2 Dakika önce) 112 İzlenme 0 Yorum
DEM Parti’nin TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu 99 sayfalık raporda, Kürt meselesinin çözümüne yönelik kapsamlı siyasi ve hukuki öneriler yer aldı. Raporda ulus devlet anlayışı eleştirilirken, anayasanın başlangıç bölümünün “barış odaklı bir dille yeniden yazılması” talep edildi. Metinde ayrıca Öcalan için “fiziki özgürlük” çağrısı yapılırken, silah bırakan PKK mensuplarına ilişkin düzenlemelerde “suç işleyen–işlemeyen” ayrımı yapılmaması gerektiği vurgulandı.

DEM Parti’nin raporunda Türkiye’nin yakın siyasi tarihine ilişkin değerlendirmelere geniş yer verildi. Raporda, “1923’te Lozan Anlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte deyim yerindeyse rüzgâr tersten esmeye başlamıştır. Cumhuriyetin kuruluşunun hemen öncesi ve hemen sonrasında kurucu siyasal özne olan görece demokratik ya da muhalif eğilimler, 1923 yılıyla birlikte ulus devletçi eğilimlerin müdahaleleriyle gerilemeye ve mevzi kaybetmeye başlamıştır” ifadeleri kullanıldı.

Raporda ulus devlet anlayışı, anadil, yerel yönetimlerde özerklik ve güvenlik politikaları üzerinden eleştirilirken, “ulus devlet merkezli güvenlik siyasetinin değiştirilmesi” gerektiği vurgulandı.

“SORUN BÖLGESEL BİR BOYUT KAZANDI”

Raporun tarihsel ve siyasal arka plan bölümünde, Türkiye’nin merkeziyetçi ve tekçi devlet yapısının farklı kimlikleri dışladığı, bunun Kürt meselesini derinleştirdiği savunuldu. Sorunun yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığı, Ortadoğu genelini etkileyen bölgesel bir boyut kazandığı belirtildi.

Raporda, çatışma sürecinin yarattığı toplumsal ve ekonomik tahribatın artık “sürdürülemez” noktaya geldiği, meselenin sadece bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda siyasal, kültürel ve ekonomik bir demokratikleşme sorunu olduğu ifade edildi.

ÖCALAN’A ÖZEL BÖLÜM

Raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri Abdullah Öcalan’a ayrıldı. Öcalan, raporda “Kürt halkının varlık ve haysiyet kazanma tarihinin baş aktörü” olarak tanımlandı. Metinde, “Öcalan’a yönelik hukuki yaklaşım, aynı zamanda Kürt halkına yönelik hukuki yaklaşımı da yansıtmaktadır” değerlendirmesi yer aldı.

Öcalan için fiziki özgürlük talep edilen raporda şu ifadelere yer verildi:

“Öcalan, sürecin gereklilikleri ve barışın toplumsallaşması açısından dilediği heyetlerle, kişilerle ve basın mensuplarıyla görüşebilmelidir. Bu aşamada ve umut ilkesi hayata geçirilinceye kadar özgür çalışma, erişim, barınma ve iletişim koşullarının sağlanması gereklidir.”

 

DEMİRTAŞ’IN GÖRÜŞLERİ YER ALMADI

Cumhuriyet’in haberine göre, raporda Selahattin Demirtaş’ın doğrudan görüşlerine yer verilmedi. Ancak Demirtaş’ın adı dört kez anılırken, şu talep dile getirildi:

“Başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Can Atalay, Osman Kavala olmak üzere politik nedenlerle yargılanan ve içerde tutulan tüm mahpuslar tahliye edilmelidir.”

Raporda, Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanan belediye başkanlarına ise doğrudan atıf yapılmadı. Bunun yerine, “Kürt meselesindeki güvenlikçi çizgi, muhaliflere yönelik ‘düşman ceza hukuku’ uygulamalarını yaygınlaştırmış; suçsuzluk karinesi ve lekelenmeme hakkı fiilen askıya alınmıştır” değerlendirmesine yer verildi.

SİLAH BIRAKANLARA YÖNELİK DÜZENLEME ÖNERİLERİ

Raporda silah bırakan PKK mensuplarına ilişkin öneriler de yer aldı. Buna göre, silah bırakanlarla ilgili düzenlemelerde “suç işleyen–işlemeyen ayrımı yapılmaması” istendi. Örgüt üyelerinin istihdama katılımının sağlanması, sosyal güvenlik haklarına erişimleri ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaması gerektiği vurgulandı.

GÜVENLİK, İDARE VE ASKERİ YAPIYA İLİŞKİN ÖNERİLER

Raporda, çatışmalı dönemde görev yapan kamu yöneticilerinin gözden geçirilmesi önerildi. Metinde, “Çatışma döneminde atanmış olan vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı gibi kamu yöneticileri barış sürecinin gereklerine uygun olarak gözden geçirilmeli” denildi.

Ayrıca, “Bölgeye çatışmalı dönem için sevk edilen özel harekât birlikleri, operasyon timleri ve batıdan gönderilen askeri birliklerin geri çekilmesi sağlanmalı” önerisi dikkat çekti.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ

Raporda, sürecin anayasal düzenlemelerle “taçlandırılması” gerektiği ifade edildi. Bu kapsamda, Anayasa’nın 42. maddesi (anadilde eğitim), 66. maddesi (vatandaşlık tanımı) ve 127. maddesi (idari vesayet) üzerinde değişiklik yapılması istendi.

Ayrıca, anayasanın başlangıç bölümünün “barış odaklı bir dille yeniden yazılması” talep edildi.

ŞEYH SAİD, SEYİT RIZA VE SAİD-İ NURSİ VURGUSU

Raporda, Şeyh Said, Seyit Rıza ve Said-i Nursi’nin mezar yerlerine ilişkin talepler de yer aldı. Metinde, “Şeyh Said, Seyit Rıza, Said-i Nursi gibi tarihsel şahsiyetlerin mezar yerlerinin bilinmemesi, Kürt halkı için bir nevi açık yara ve bitmeyen yastır. Yaranın kapanması, yasın bitmesi için mezar yerleri açıklanmalı ve cenazeler ailelerine teslim edilmelidir” denildi.

“DEMOKRATİK CUMHURİYET” ÇAĞRISI

Raporun sonuç bölümünde, barışın yalnızca silahların susması değil; adalet, çoğulculuk ve demokratik katılım temelinde inşa edilmesi gerektiği vurgulandı. Güney Afrika, İrlanda ve Kolombiya örneklerine atıf yapılarak Türkiye’nin kendi özgün barış modelini geliştirebileceği belirtildi.

Rapor, şu ifadelerle sona erdi:

“Çağrımız; kalıcı barış için adım atmaya, tekçiliğin değil çoğulculuğun, otoriterliğin değil demokrasinin çatısı olan Demokratik Cumhuriyet’i hep birlikte inşa etmeye yöneliktir. Türkiye’nin ikinci yüzyılını barışın ve halkların kardeşliğinin temelleri üzerinde kuralım.”

 


YORUMLAR

Yorum Yaz
Bu habere daha önce yorum yapan olmadı.
Şimdi ilk yorumu sen yaz.!
ARŞİV
GAZETE MANŞETLERİ
KARİKATÜR KÖŞESİ
ANKETLER
Aydın Büyükşehir Belediyesinin Çalışmalarından Memnun musunuz?
Bu ankete toplam 24 kişi katıldı.