Küresel çapta silahlı çatışmaların hızla arttığı bir döneme girilirken, The Economist dergisi 2026 yılında yakından izlenmesi gereken ve küresel dengeleri sarsma potansiyeli taşıyan en kritik 7 gerilim bölgesini listeledi. Dergi, bazı gerilimlerin açık savaşa dönüşme ihtimaline karşı uyarıda bulunurken, mevcut savaşların seyrine dair farklı risk senaryolarını masaya yatırdı.
1. ÇİN – TAYVAN: ABLUKA İHTİMALİ VE ABD FAKTÖRÜ
Ekonomim'in haberine göre listenin başında, Çin ile Tayvan arasındaki gerilim yer alıyor. ABD Temsilciler Meclisi'nin eski Başkanı Nancy Pelosi’nin 2022'deki ziyaretiyle tırmanan kriz, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in askeri müdahale tehdidiyle zirveye ulaşmıştı.
The Economist, Rusya’nın Ukrayna’da yaşadığı zorlukların Çin’i bir süre frenlediğini belirtiyor. Ancak, Trump yönetimi döneminde ABD’nin Tayvan’a desteğinin zayıflaması ihtimalinin Beijing’i daha agresif adımlara yöneltebileceği öngörülüyor. Analizde, doğrudan bir işgal yerine Tayvan’a yönelik abluka ihtimalinin daha güçlü olduğu, böyle bir hamlenin Çin’i ABD ve müttefikleriyle karşı karşıya getireceği vurgulanıyor.
2. HİNDİSTAN – PAKİSTAN: KIRILGAN ATEŞKES VE ASKERİ UÇURUM
İki nükleer güç arasındaki Hindistan-Pakistan hattı, son yılların en ciddi krizine sahne olmuştu. Karşılıklı sınır ötesi saldırılar ve Keşmir'deki can kayıplarının ardından ABD öncülüğünde sağlanan ateşkesin "kırılgan" olduğu belirtiliyor.
Dergi, Pakistan’da Savunma Bakanı Asım Münir'in yetkilerinin artmasının ve Hindistan’ın hızla büyüyen ekonomisinin yarattığı askeri kapasite farkının iki ülkeyi tehlikeli bir çizgide tuttuğunu savunuyor. ABD’nin Hindistan ile yaşadığı gümrük savaşının ise arabuluculuk çabalarını zorlaştırdığı aktarılıyor.
3. RUSYA – UKRAYNA: YIPRATMA SAVAŞI VE İKİ KRİTİK SENARYO
The Economist, Rusya-Ukrayna savaşının bir yıpratma denklemine dönüştüğünü ve Rusya'nın kayıplarının 2. Dünya Savaşı'ndaki Amerikan kayıplarını aştığını belirtiyor. Analiz, küresel güvenlik açısından büyük sonuçlar doğuracak iki risk senaryosuna dikkat çekiyor:
-
Ukrayna Çöküşü: Ukrayna cephesinde ya da siyasetinde meydana gelebilecek bir çöküş, Rusya'nın hız kazanmasını sağlayabilir.
-
Rusya Ekonomik Kaybı: Rus ekonomisinin petrol tesislerine yönelik saldırılar nedeniyle büyük kayıplar yaşaması.
4. İSRAİL – GAZZE: BÖLÜNMÜŞ GAZZE VE ATEŞKES RİSKİ
İsrail-Gazze hattında savaşın yeniden başlamasının göz ardı edilmeyecek bir ihtimal olduğu vurgulanıyor. Ekim ayında sağlanan ateşkesin her an bozulabileceğine dikkat çeken dergi, en olası senaryonun bölünmüş bir Gazze olacağını öngörüyor. Bölge için umutlar, Trump yönetiminin barış planına yatırım yapmaya devam etmesine ve uluslararası bir barış gücünün konuşlandırılmasına bağlanıyor.
5. KONGO – RUANDA HATTI: YERALTI KAYNAKLARI VE ETNİK GERİLİM
Kongo'nun doğusundaki etnik gerilimler ve zengin yeraltı kaynakları, Kongo-Ruanda hattındaki gerilimi tam teşekküllü bir savaşa dönüştürme potansiyeli taşıyor. Ruanda'nın Kongo'daki M23 isyancılarını desteklemesi ve Goma'nın ele geçirilmesinde rol oynaması, gerilimi artırmıştı. Altın ve kobalt gibi madenlerin, iki ülke arasındaki gerilimi 2026'da daha da tırmandıracağı tahmin ediliyor.
6. SUDAN: BÖLGESEL AKTÖRLERİN ROLÜ BELİRLEYİCİ
Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki iç savaş, milyonlarca sivili yerinden ederken şiddetini koruyor. The Economist, çatışmanın devamı üzerinde Sudan ve HDK'yı destekleyen bölgesel aktörlerin tavırlarının belirleyici bir rol üstleneceğini belirtiyor.
7. VENEZUELA – ABD: MADURO'YA YÖNELİK ÖZEL OPERASYON RİSKİ
Listenin son sırasında Venezuela-ABD gerilimi yer alıyor. Trump yönetiminin uyuşturucuyla mücadele adı altında Venezuela açıklarına askeri yığınak yapmasının amacının Maduro rejimini sıkıştırmak olduğu belirtilmişti. The Economist, hava saldırılarının veya Maduro'ya yönelik özel operasyonların seçenekler dahilinde bulunduğuna dikkat çekiyor. Venezuela'nın Guyana'daki Essequibo bölgesine yönelik hak iddialarından geri adım atmaması da ABD ile doğrudan karşı karşıya gelme riskini artırıyor.
