Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, partisinin Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen 3. Büyük Kongresi'nde konuştu. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde yaklaşık 3 milyon oy ve yüzde 7 oy oranı ile 63 belediye ve bin 49 meclis üyeliği kazanarak Türkiye’nin en büyük 3. siyasi partisi olmayı başardıklarını belirten Erbakan, başarılarının temelinde Millî Görüş’ün mirası ve teşkilatlarının gayretli çalışmaları olduğunu ifade etti.
"AYASOFYA İBADETE AÇILDI AMA ATEİZM YAYGINLAŞTI"
23 yıllık AK Parti iktidarında önemli kazanımların yanında büyük kayıplar yaşandığını belirten Erbakan, "Evet, Ayasofya ibadete açıldı. Evet, başörtülü bakan, milletvekili, büyükelçi, hakim, savcı, polis ve subaylarımız oldu. Gelin görün ki bu önemli kazanımların yanında çok önemli kayıplarımız da oldu. Milli ve manevi değerler, aile yapısı büyük bir erozyona uğradı, değerler aşındı, deizm ve ateizm yaygınlaştı. Ne yazık ki paylaşımda adaletten, yönetimde liyakatten, yargıda adaletten eser kalmadı. Evet, İHA’lar, SİHA’lar yapıldı, ama aynı zamanda Erbakan Hocamızın kurmuş olduğu fabrikalar, sanayi tesisleri satılıp yok edildi. devlete ait yüzlerce sanayi tesisi ve fabrika satılıp yok edildi. Bu satışlardan elde edilen gelirler çarçur edildi. 23 senede tam 650 milyar dolar faize aktarıldı. Evet, AK Parti iktidarı döneminde Taksim'e cami yapıldı, İmam Hatip Okulları arttı, Kur'an kursları çoğaldı ama aynı zamanda 22 tane LGBT derneği İçişleri Bakanlığından kuruluş iznini aldı. 6284 sayılı kanunla ailenin temelleri parçalandı. Evet, AK Parti iktidarı 'Dünya beşten büyüktür' dedi ama bu sözü hayata geçirecek adımları atmadı. Dış politikada söylemde şahin, eylemde güvercin oldu. Bu süreçte sınıfta kalan yalnızca iktidar partisi olmadı. İktidarın akına da kara çalan, az da olsa hayırlı işlerinde de şer bulan, muhalefet etmeyi eleştirmekle sınırlı tutan, çözüm sunmayan, yol açmayan, başta ana muhalefet olmak üzere diğer sistem partileri de iktidarla birlikte sınıfta kaldı, milletimize umut olmaktan uzaklaştı. Allah’ın izniyle Yeniden Refah Partimiz bugün sadece iktidarın değil, muhalefetin de tek gerçek alternatifidir. Çözümün adresidir. Umuttur, çaredir." ifadelerini kullandı.
"ENFLASYONDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ"
Ekonomik tabloyu da detaylı biçimde değerlendiren Erbakan, halkın büyük çoğunluğunun yoksullukla mücadele ettiğini aktardı. Erbakan, “Faiz oranlarında dünya ikincisi, Avrupa birincisiyiz; enflasyonda Avrupa birincisi, dünya sekizincisiyiz. Gıda enflasyonu yıllık yüzde 36 seviyesinde. Dış borç 2002’de 129 milyar dolarken, 2025’te 600 milyar dolara ulaştı. Cari açık 19 milyar, dış ticaret açığı 88,4 milyar dolar. İç borcun tamamı yeni borçlarla ödeniyor. Türkiye, mevcut borçlarını yeni borçlarla kapatan bir ülke haline geldi. Bu tablo ekonomide teknik iflas anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.
Yoksulluk ve gelir dağılımındaki adaletsizliğe dikkat çeken Erbakan, “Yoksulluk sınırı 92 bin, açlık sınırı 28 bin lira. Emekli 16 bin, asgari ücretli 22 bin lirayla geçinmeye çalışıyor. Halkın yüzde 45’i açlık, yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Son 23 yılda, nüfusun en zengin yüzde 20’si dışında kimse servet kazanmadı. Orta sınıf eridi, yoksul daha da yoksullaştı, artan gelir imtiyazlıların oldu. Engelli vatandaşlarımızın maaşları yerinde saydı, istihdam ve yaşam koşulları iyileştirilmedi, araç sahibi olmaları dahi zorlaştırıldı” ifadelerini kullandı.
"EĞİTİM SİSTEMİ GENÇLERİ İŞSİZ BIRAKTI"
Eğitim sisteminin gençleri mesleksiz ve işsiz bıraktığını belirten Erbakan, 12 yıllık zorunlu eğitim ve 4+4+4 sistemi nedeniyle gençlerin yeterli mesleki beceri kazanamadığını, üniversitelerden mezun olan yaklaşık 2 milyon gencin diplomalı işsiz hâline geldiğini söyledi. Son 5 yılda üniversiteyi bırakmak zorunda kalan 2 milyon genç daha olduğunu, 18-29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan genç sayısının 5,3 milyona ulaştığını, her 4 gençten birinin işi, eğitimi, hayali ve geleceği olmadığını ifade etti. Ayrıca 5 milyondan fazla gencin “ev genci” konumunda olduğunu ve beyin göçünün yüzde 20’ye yükseldiğini aktardı.
Eğitim sisteminin ahlaki ve manevi temellerinin zayıf olduğunu da dile getiren Erbakan, okullarda uyuşturucu kullanımının, akran zorbalığı ve şiddetin arttığını söyledi. Ataması yapılmamış öğretmen sayısının 600 bini geçtiğini, senelik 25 bin atamayla sorunun çözülemeyeceğini vurguladı. Özel sektörde çalışan 180 bin öğretmenin düşük maaş, iş güvencesi ve esnek mesai sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu, sürekli değişen eğitim sistemi içinde öğretmenlerin zor durumda olduğunu ifade etti.
"İKTİDARA YAKIN OLAN TUTUKSUZ YARGILANIYOR"
Türkiye’de adalete güvenin ciddi şekilde sarsıldığını vurgulayan Erbakan, yargının güçlüyü koruyup haklıyı gözetmediğini belirterek “Parası olan, imtiyazlı olan, iktidara yakın olan tutuksuz yargılanıyor, iddianamesi hızlıca hazırlanıyor, en kısa sürede ya takipsizlik ya beraat kararı alıyor. İmtiyazlı olmayan, parası olmayan, mahalleden olmayan tutuklu kalıyor, yıllarca yargılanıyor, delilsiz, tanıksız da olsa ceza alıyor. Yapanın yanına kar kalıyor. Zayıfsa, haklı haksız; güçlü ise haksız haklı oluyor. Adalet ya ahirete ya da çetelere kalıyor." dedi.
"İKTİDARA AYRI, MUHALEFETE AYRI HUKUK"
OECD verilerine göre Türk vatandaşlarının yalnızca yüzde 33’ünün yargıya güven duyduğunu, bu oranın OECD ortalamasının çok altında kaldığını aktaran Erbakan, "Hukukun, iktidarın bir sindirme aracı olduğu günleri yaşıyoruz. Yargı, yürütmenin elinde, kim muhalifse, kimi kendisine rakip görmüşse onu sindirebildiği, hukuksuz yöntemlerle cezaevlerinde tutabildiği bir oyuncak haline geldi. İktidara ayrı hukuk, muhalefete ayrı hukuk uygulanıyor. " şeklinde konuştu.
"DIŞ POLİTİKADA DÜN KARA DEDİĞİNİ BUGÜN AKLAYAN BİR ANLAYIŞ HÂKİM"
Türkiye’nin dış politikada 23 yıldır tutarsız bir yol izlediğini vurgulayan Erbakan “Dün düşman dediğini bugün dost ilan ediyorlar, dün kara dediğini bugün aklayan bir anlayış hâkim” diyerek mevcut yönetimi eleştirdi. ABD ile ilişkilerde stratejik ortaklık iddialarına rağmen yaptırımlara takıldığımızı, F-35 projesinden çıkarıldığımızı, ödenen paraya rağmen uçakların alınamadığını söyledi. F-16 modernizasyonu ve KAAN uçağı motorları gibi kritik savunma projelerinde de ciddi engellerle karşılaşıldığını belirtti.
AB sürecinde de aynı tutarsızlığı eleştiren Erbakan, Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin fiilen durduğunu, Türk vatandaşlarının vize alımlarında ciddi zorluklar yaşadığını kaydetti.
