Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde birinci sınıfa başlayan 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in kayboluşu ve 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılmasıyla ilgili soru işaretleri büyürken, aile ihmaller zinciri nedeniyle adalet arayışını sürdürüyor. Baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar ettiği yönündeki iddiaların hiçbir somut bulgu taşımadığını söylerken, üniversitenin ve yurdun sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek her iki kurum hakkında da şikâyetçi olduklarını ifade etti.
"13 GEÇTİ HERHENGİ BİR CEZAİ İŞLEM YAPILMADI"
Okula başladıktan yalnızca üç gün sonra kaybolan genç kadının cansız bedeni, Van Gölü kıyısından 24 kilometre uzaklıkta bulunan Mollakasım Köyü sahilinde yurttaş ihbarı üzerine ortaya çıkarıldı. Rojin’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmanın yavaş ilerlediğini söyleyen baba Kabaiş, 13 ay geçmesine rağmen herhangi bir görevden uzaklaştırma ya da cezai işlem yapılmadığını vurguladı.
Kızını bizzat üniversiteye bıraktığını ve kaybolmadan önce moralinin son derece iyi olduğunu anlatan Kabaiş, “Rojin’in intihar edeceğine dair en ufak bir işaret yoktu. Hayalleri vardı, öğretmen olmak için üniversiteye başlamıştı” dedi. Aile, kayıp bildiriminin kendilerine geç yapılmasının başlı başına bir ihmal olduğunu, ayrıca oda arkadaşının kendileriyle görüştürülmediğini, sürecin başından beri şeffaflıkla yönetilmediğini dile getirdi.
"BU SIRADAN BİR VAKA DEĞİL"
Adli Tıp raporunda, genç kadının bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunu belirten baba, bunun sıradan bir vaka olmadığını söyleyerek cinayet ihtimalinin güçlendiğini kaydetti. Ayrıca Rojin’in atletinde başka bir kadına ait kan izinin tespit edildiğini, bu kişinin kimliğinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Kabaiş’e göre hem bu bulgular hem de otopsi sürecindeki gecikmeler soruşturmanın ciddi biçimde aksatıldığını ortaya koyuyor.
Kabaiş, son bir ayda farklı numaralardan tehdit mesajları aldığını da dile getirerek, “Ailemizi korkutmaya çalışıyorlar ama biz geri çekilmeyeceğiz. Kızım için adalet sağlanana kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu. Aile, olayı gören veya duyan herkese çağrıda bulunarak, en küçük bilginin bile soruşturma için kritik olabileceğini söyledi.
Ülkenin dört bir yanında kadınların ve öğrencilerin düzenlediği yürüyüş ve açıklamalarla destek verdiğini belirten baba Kabaiş, en büyük beklentilerinin devlet kurumlarının dosyaya daha güçlü şekilde müdahil olması olduğunu ifade etti. “Bu bir cinayettir, gerçekler ortaya çıkarılmalı. Cumhurbaşkanı ve bakanların da bu dosyayı yakından takip etmesini istiyoruz” dedi.
