Sudan Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, geçtiğimiz hafta Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) Darfur bölgesindeki El-Faşir kentini ele geçirmesinin ardından yaşanan katliamlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Büyükelçi, Sudan Büyükelçiliği’nde düzenlediği basın toplantısında “Bu yaşananlar açık bir şekilde etnik temizlik savaşıdır” diyerek uluslararası topluma tepki gösterdi.
Basın toplantısı, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı; Sudan ve Türkiye’nin milli marşlarının çalınmasının ardından El-Faşir’de hayatını kaybeden siviller için saygı duruşunda bulunuldu. Büyükelçi Altayeb, “El-Faşir’de insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir vahşet yaşanmıştır. Şehir iki yıldır kuşatma altındaydı, gıda, su ve ilaç girişine izin verilmedi. Son saldırılarda yaklaşık 3 bin sivil hayatını kaybetti” dedi.
Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, Sudan'ın Ankara Büyükelçiliği'nde, El-Faşer’deki yaşanan son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Büyükelçinin konuşması öncesinde Kuran-ı Kerim okundu. Daha sonra Sudan ve Türkiye’nin milli marşları çalındı. Sudan’da yaşanan son gelişmelere ilişkin de kısa bir video gösterilmesinin ardından Sudan’da hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Büyükelçi Altayeb, "Bugün sizlerle, Sudan’da özellikle El-Faşir’de son günlerde yaşanan korkunç olaylar hakkında bilgi paylaşmak istiyoruz” diyerek, geçen hafta El-Faşir'de yaşananlarla ilgili şöyle konuştu:
"Geçen hafta El-Faşir’de insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir vahşet yaşanmıştır. Sivillere karşı gerçekleştirilen bu saldırılar, gaddarlığın en üst seviyesini göstermektedir. El-Faşir şehri, bu olaylardan önce de iki yıl boyunca kuşatma altındaydı. Bu süre içinde şehre ne gıda ne içme suyu ne de ilaç girmesine izin verildi. Aslında bu yaşananlar, açık bir şekilde etnik temizlik savaşıdır. Komutanlar hiçbir yargılama olmadan, sadece insanları öldürmektedir. Suudi Arabistan’a ait bir hastaneye saldırı düzenlenmiş, yaklaşık 460 kişi hayatını kaybetmiştir. Ardından saldırılar tüm mahallelere yayılmış, kadın, çocuk, yaşlı demeden siviller katledilmiştir. Geçen haftadan şimdiye kadar yaklaşık 3 bin sivil öldürülmüş, toplamda ise şehit sayımız 2 bine yaklaşmıştır.
“BAE, MİLİSLERE HEM SİLAH HEM PARA DESTEĞİ SAĞLIYOR”
Bu vahşetin arkasında kimlerin olduğunu artık açıkça görebiliyoruz:
Birleşik Arap Emirlikleri. Bu ülke, milislere hem silah hem para desteği sağlamakta, hatta Kolombiya, Güney Sudan ve başka ülkelerden askeri uzmanlar getirerek onlara eğitim vermektedir. Birleşik Arap Emirlikleri yalnızca askeri ve mali değil, aynı zamanda siyasi ve medya desteği de sunmaktadır. Yapılan bu insanlık suçlarında en büyük sorumluluk onlara aittir. Bu gerçek artık gizli değildir; Sudan halkı ve hatta dağdaki çoban bile kimin bu vahşetin arkasında olduğunu bilmektedir. Ne yazık ki uluslararası toplum ve medya, yaşanan bu insan hakları ihlalleri karşısında sessiz kalmaktadır. Bu sessizlik, milisleri daha da cesaretlendirmiştir. Uluslararası hukuk tamamen yok sayılmakta, masum insanlar keyfi şekilde öldürülmektedir. Bazı milisler, yüzlerce kişiyi öldürdüklerini açıkça övünerek söylemektedir."
“CEZASIZLIK, SUÇU BÜYÜTMEKTEDİR”
Cezasızlığın, suçu büyüttüğünü, uluslararası toplumun bu sessizliğinden büyük bir hayal kırıklığı duyduklarını anlatan Altayeb, şunları kaydetti:
"Kendilerine sormak istiyoruz: Sudan halkının kanı bu kadar mı değersiz? Bu milisler şimdiye kadar 107 köy ve şehirde soykırım uygulamışlardır. Birleşik Arap Emirlikleri’nin askeri desteği her geçen gün artmakta, son teknoloji İHA ve SİHA’lar milislere tedarik edilmektedir. Bu araçları kullanamayan milislere, dışarıdan getirilen uzmanlar eğitim vermektedir. Bu duruma artık son verilmelidir. Birleşik Arap Emirlikleri’ne ciddi bir uluslararası baskı uygulanmalı ve yetkilileri Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalıdır. Sudan halkı bu zorlu süreçte onurlu ve cesur bir duruş sergilemiştir. Biz, bu savaşın sonunda adaletin ve Sudan halkının galip geleceğine inanıyoruz."
Büyükelçi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne, her zaman yanlarında durduğu için "içten teşekkürlerini" sundu.
"ÇAĞRIMIZ NETTİR: ‘BU MİLİSLER TERÖRİST İLAN EDİLMELİDİR"
Sudan Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Nadir Yusuf Altayeb, "Çağrımız nettir: ‘Bu milisler terörist ilan edilmelidir’. İnsani yardım girişlerini engelleyen ambargolar kaldırılmalıdır. Uluslararası toplum, bu soykırıma artık sessiz kalmamalıdır. Bugün El-Faşir’de yaklaşık 200 bin kişi, gıda ve ilaçtan yoksun bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor. Bu insanlık dramına kayıtsız kalmak, suça ortak olmaktır" dedi.
“ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NE DE BAE’Yİ ŞİKAYET ETTİK”
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Sudan Büyükelçisi Altayeb, "BAE’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması için Sudan tarafından bir dava açılıp açılmadığının" sorulması üzerine, "Sudan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikayette bulundu ve bunun için bütün delilleri ve kanıtları buraya sundu. Aynı zamanda insan hakları savunucularıyla da her zaman bir temas içerisindeyiz. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne de BAE’yi şikayet ettik ve yine bütün kanıtları mahkemeye sunduk. Biz her zaman haklarımızı bırakmayıp savunuyoruz" diye konuştu.
"ERDOĞAN, ANLAŞMAZLIKLAR VE GERGİNLİKLER BİTSİN DİYE ÇOK CİDDİ BİR GİRİŞİMDE BULUNMUŞTUR"
Türkiye’nin Sudan’daki yaşananlara yaklaşımını nasıl değerlendirdiği sorulan Büyükelçi, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekten Sudan ve BAE arasındaki anlaşmazlıklar ve gerginlikler bitsin diye çok ciddi bir girişimde bulunmuştur. Biz, bu girişimi iyi niyetle karşıladık. Ancak bu girişim, sekteye uğradı çünkü BAE, hiçbir zaman milislere destek verdiğini kabul etmedi. İnkar ediyor hala. Eğer biz çözüm gerekiyorsa önce kabul etmeliler ama yapmıyorlar" ifadelerini kullandı.

    
   

            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
            
















