SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın gündeme taşıdığı 2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı hedefleri, sosyal güvenlik sisteminde tarihi bir dönüşüme işaret ediyor. Program, sosyal güvenlik yapısını daha kapsayıcı ve aktüeryal dengeyi güçlendirecek şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlıyor.
MEVCUT SİSTEMDEKİ ADALETSİZLİK BİTECEK
Mevcut SGK sisteminde, özellikle Bağ-Kur’lular ve yüksek prim ödeyenler, düşük primle ya da kısmi şartlarla emekli olanlarla kök maaş bazında eşitlenmekten şikayet ediyordu. Bu durum, çalışanları emeklilik yaş şartı dolduğunda sistemi hızla terk etmeye ve erken emekliliğe yöneltiyor, bu da SGK’nın prim gelirlerini eritiyor ve aktif/pasif oranını düşürüyordu.
YENİ REFORMUN TEMEL VAADİ: MAAŞ ÇALIŞTIKÇA ARTACAK
2026 Programı, bu "erken kaçış" tuzağını tersine çevirecek bir "kazan-kazan" formülü vaat ediyor. Buna göre, Aylık Bağlama Sistemi, uzun süreli istihdamı teşvik edecek şekilde yeniden tasarlanacak.
Uzmanlar, bu hedefin hayata geçmesi için iki aşamalı bir çözüm öneriyor:
-
İki Taban Maaş Uygulaması: Kısmi emeklilik (yaş haddi) ve tam emeklilik şartlarına göre ayrı taban maaşların belirlenmesi. Erken ayrılanlara düşük, uzun süre sistemde kalanlara ise yüksek taban maaşı uygulanması.
-
Kıdem Bazlı Bonuslar: Belirli bir prim günü (örneğin 20-25 yıl) sonrasında çalışılan her ilave yıl için Aylık Bağlama Oranı’nda (ABO) ekstra yüzdelik artışlar sağlanması.
SGK’NIN DENGESİ DÜZELECEK
Bu reformun hayata geçmesi, SGK’nın mali yapısına önemli katkılar sağlayacak. Çalışanlar, emekli aylıklarının düşeceği endişesi yerine, arttığı motivasyonuyla sistemde daha uzun süre kalacak. Bu durum, SGK’nın daha uzun süre prim toplamasına ve daha az erken emeklilik maaşı ödemesine yol açarak sistemin aktüeryal dengesini düzeltecek.



















