MEYRALEM Haber Sitesi

Sayfa Adresi : https://www.meyralem.com/haber-detay/10495_cumhuriyet-102-yasinda-ataturk-un-cumhuriyet-plani

GÜNDEM

Tümü

Cumhuriyet 102 yaşında: Atatürk'ün Cumhuriyet planı adım adım gerçekleşti

(4 Saat, 40 Dakika önce) 100 İzlenme 0 Yorum
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz" diyerek yeni devletin yönetim şeklini belirledi. Lozan Antlaşması sonrası yaşanan hükümet bunalımına çözüm olarak sunulan ve TBMM'de 158 üyenin oy birliğiyle kabul edilen Cumhuriyet'in ilanı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk, ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Bu tarihi karar, 1925 yılından itibaren "milli bayram" olarak kutlanmaya başlandı.

Anadolu'nun işgalden kurtarılması ve bağımsızlık mücadelesinin zaferle sonuçlanmasının ardından, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Cumhuriyet ilan edildi. Bu tarihi kararla birlikte, "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini almış oldu.

BAĞIMSIZLIK MEŞALESİ VE YENİ BİR DÖNEM

Türk milletinin bağımsızlık meşalesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasıyla yakıldı ve verilen büyük mücadele sayesinde hiç sönmedi. Atatürk, milli mücadele döneminin kritik aşamalarından biri olan Erzurum Kongresi'nde Mazhar Müfit Bey'e, "Zaferden sonra hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını" söylemiş; ancak bu düşüncesini, yakın çevresi ve toplumun henüz cumhuriyet sistemine alışık olmaması nedeniyle milli bir sır olarak saklamıştı.

23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla Türk milletinin yaşamında yeni bir dönem başladı ve halkın temsilcilerinden oluşan TBMM'nin üstünde hiçbir gücün olmadığı ortaya konuldu.

Kurtuluş Savaşı'nın başarısının ardından, yeni Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile uluslararası alanda tescillenmiş oldu.

REJİM SORUNU VE ACİL ÇÖZÜM GEREKSİNİMİ

İkinci dönem TBMM'nin toplanmasından iki ay sonra, 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin hükümet merkezi olarak ilan edildi. Bu aşamada mevcut rejimin isminin netleştirilmesi ve yeni devletin başkanının seçilmesi zorunlu hale geldi. O güne kadar devlet başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütülüyordu. Ayrıca bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini talep ediyordu.

Bu sorunlara ek olarak, 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyetinin istifa etmesi ve Meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabine listesinin oluşturulamaması, soruna acil bir çözüm bulunmasını gerektirdi.

"YARIN CUMHURİYET İLAN EDECEĞİZ"

Mustafa Kemal Atatürk, hükümetin kurulamaması üzerine 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü'nde İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa ve Kemalettin Sami Bey'in de aralarında bulunduğu arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra hazırlattı. Akşam yemeğinde yaşananları Atatürk, Nutuk'ta şöyle aktardı:

"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım... Akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında, 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program belirledim ve arkadaşları görevlendirdim. Belirlediğim programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz."

Atatürk, bu kararı verirken Ankara'da bulunan tüm arkadaşlarıyla görüşme ihtiyacı duymadığını, çünkü onların da kendisi gibi düşündüğünden şüphe etmediğini Nutuk'ta belirtmişti.

CUMHURİYET'İN İLANI VE İLK CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Mustafa Kemal Paşa, o gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. Tasarıda yer alan "Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir." hükmü, TBMM'de yapılan konuşmaların ardından saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanı Meclis'te "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılandı.

Bu kararla devletin adı ve yönetim biçimi netleşmiş, "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi devlet yönetiminde kesinleşmiş oldu.

Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Atatürk, kürsüye gelerek yaptığı konuşmayı, "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." sözü ile tamamladı.

Bu gelişmelerle devlet başkanlığı konusu çözüme kavuşurken, hükümetin kurulma şekli de yeniden düzenlendi. Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Böylece Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu. İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.

MİLLİ BAYRAM İLAN EDİLMESİ

Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet'in ilanını coşkuyla kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi. Bu karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.

Hariciye Vekaleti'nin teklifi üzerine, TBMM'de 19 Nisan 1925'te kabul edilen kanunla 29 Ekim, 1925 yılından bu yana "milli bayram" olarak kutlanmaya başlandı.

 


YORUMLAR

Yorum Yaz
Bu habere daha önce yorum yapan olmadı.
Şimdi ilk yorumu sen yaz.!
ARŞİV
GAZETE MANŞETLERİ
KARİKATÜR KÖŞESİ
ANKETLER
Aydın Büyükşehir Belediyesinin Çalışmalarından Memnun musunuz?
Bu ankete toplam 23 kişi katıldı.