Türkiye’de gayrimenkul sektörü, yalnızca ekonomik dalgalanmalardan değil, yatırımcı güveninin zayıflamasından da etkileniyor. Gayrimenkul girişimcisi Hakan Bucak, Türkiye’nin uluslararası yatırımcıdan yeterince pay alamamasının nedenlerini değerlendirdi. Bucak, Dubai'nin yalnızca bu yılın ilk altı ayında 85 milyar dolar gayrimenkul yatırımı çektiğini, Türkiye'nin ise geçen yıl toplamda 3 milyar doları bile bulamadığını söyledi.
Gazete Oksijen'den Elif Ergu'nun sorularını yanıtlayan Hakan Bucak, “Hatalı kararlar ve yanlış yönetişim” nedeniyle bu fırsatın heba edildiğini vurguladı; Dubai örneğini ise şu sözlerle gerekçelendirdi:
“Dubai’de her veri şeffaf, günlük raporlar kamuya açık. Türkiye’de vatandaşlık uygulaması fiilen yavaşlatıldı, bazı bölgelerde yabancıya satış yasaklandı. Elektrik, su, ikamet gibi sorunlar var. Bu yabancı yatırımcının gözünü korkutuyor.”
“İYİ YAŞAM VE GÜVENLİ YATIRIM ARIYORLAR, SADECE PASAPORT DEĞİL”
Bucak’a göre, yabancıya gayrimenkul satışı pek çok ülke için önemli bir döviz girdisi. “İngiltere, ABD, BAE bu işin başını çeken ülkeler. Tabii bu ülkelerin tek vaadi bizdeki gibi pasaport değil; ‘iyi bir yaşam ve iyi bir yatırım fırsatı’” dedi. Türkiye’nin de bu anlayışla, sistemli bir yapı kurarak güven veren bir ortam yaratması gerektiğini söyledi: “İşleyen bir sistem kurarsak, yabancı yatırımcı da gelir.”
“PİYASADA HÂLÂ ALAN VAR AMA KESİM DARALDI”
Piyasada hâlâ alım yapan bir kesim olduğunu belirten Bucak, “Özellikle lüks segmentte piyasa oldukça canlı. Ancak orta ve alt segmentte ciddi bir yavaşlama var. Faiz artışları, ticaretteki yavaşlama, siyasi gerginlikler gibi nedenlerle frene basıldı” dedi. “Ama hâlâ ‘ne olursa olsun’ konut alan, özellikle ticaretle uğraşan bir kesim var” diyerek bu alıcı profilini tanımladı.
“BEYAZ YAKALI ALAMIYOR, TÜCCAR BEKLEMEDE”
Bucak, peşin alım yapan kitlenin büyük oranda tüccarlardan oluştuğunu, beyaz yakalıların ise bu koşullarda alım yapamadığını söyledi: “Şu anda ticaret sıkıntılı olduğu için o kesim de beklemede. İhracatçı da keza öyle.”
“YENİ NESİL YATIRIMCI ARTIK ‘DUVAR’ DEĞİL, ‘DUYGU’ SATIN ALIYOR”
Yerli yatırımcı profilinde de dönüşüm yaşandığını belirten Bucak, yeni nesil yatırımcının odağının değiştiğini ifade etti:
“Yeni nesil yatırımcı artık kira getirisi değil, yaşam tarzı getirisi peşinde. ‘Bu ev bana ne kazandırır’ değil, ‘Bu evde nasıl bir hayat kurarım’ sorusunu soruyor. Aidiyet arıyor. Biz de aslında artık ‘duvar’ değil, ‘duygu’ satıyoruz.”
“OTURUM AMACI ÖNCELİK KAZANDI”
Aynı dönüşümün konut alıcıları için de geçerli olduğunu ifade eden Bucak, insanların artık yatırımlık değil, yaşanabilir konutlara yöneldiğini vurguladı:
“Artık konut alıcılarının yüzde 90’ı evini oturum amacıyla alıyor. Yani bir ev ‘değerlenir mi’ diye değil, ‘güvenli mi, yaşanır mı’ diye bakılıyor.”
Zeytinburnu, Bakırköy gibi eski yapı stoğuna sahip bölgeler yerine sahil şeridindeki yeni ve teknik olarak güçlü projelere yönelim olduğunu belirten Bucak, insanların ekonomik gerekçelerin yanı sıra psikolojik ve sosyolojik kriterleri de değerlendirdiğini aktardı.
“İSTANBUL’DA SİSTEMSİZ YAPILAŞMA RİSKİ YÜKSEK”
İstanbul’un geleceğine dair değerlendirmesinde ise Bucak, kuzey bölgelerin potansiyel taşıdığını ancak plansız yapılaşma riskinin ciddi olduğunu söyledi. “Boğaz hattındaki yapı stoğu ciddi risk taşıyor. Yeniden inşa izinleri yok, güçlendirme süreçleri karmaşık” dedi. İstanbul’un kuzeye doğru sürdürülebilir, çevreye duyarlı bir şehircilikle planlanması gerektiğini savundu. “Sektöre sadece ticaret değil, sorumlulukla yaklaşmak zorundayız” diye ekledi.
“FİYATLAR DEĞİL, BEKLENTİLER HATALI”
Konut fiyatlarına ilişkin beklentilerin de hatalı olduğunu söyleyen Bucak, “Arz yoksa fiyat düşmez. Arsa maliyeti yüksekse, inşaat girdileri artıyorsa, finansman pahalıysa fiyat düşmez” dedi. Türkiye’de kira çarpanının 11-18 yıl bandına geldiğini belirten Bucak, “Reel fiyatlar enflasyona göre yüzde 20 geriledi, son 2 ayda ise yüzde 4 arttı. Bu dip nokta olabilir. Faizler düşüyor, fiyatlarda yüzde 40’a varan bir artış görebiliriz” ifadelerini kullandı.