azalması durumunda ise yüzde 12–17 düşüş bekleniyor.
2025’in ilk yarısında yatırımcıların gözdesi olan altın, yüzde 26 artışla yılın en fazla kazandıran varlıkları arasında zirveye yerleşti. ABD doları karşısında 3 bin 287 dolar/ons seviyesini gören altın, 26 kez yeni tarihi zirve yaptı. Dünya Altın Konseyi’nin yayımladığı 2025 Ara Dönem Görünüm Raporu’na göre, fiyat artışında zayıflayan dolar, sabit kalan faizler ve jeopolitik risklerin etkisi belirleyici oldu.
Yılın ilk altı ayında günlük ortalama işlem hacmi 329 milyar dolara ulaşırken, altın destekli borsa yatırım fonlarının toplam varlık değeri 383 milyar dolara çıktı. Merkez bankaları da alımlarını sürdürerek piyasadaki güvenli liman talebini pekiştirdi.
ÜÇ SENARYOLU İKİNCİ YARI BEKLENTİSİ
Raporun ikinci bölümünde, yılın kalanında altının izleyeceği yol haritası için üç farklı senaryo öne çıkıyor. Temel senaryoya göre, küresel büyümenin potansiyelin altında seyretmesi ve ABD Merkez Bankası’nın yıl sonunda 50 baz puanlık faiz indirimi yapması bekleniyor. Bu durumda altının yıl sonuna kadar yüzde 0 ila 5 arasında ek getiri sağlayabileceği öngörülüyor.
Küresel koşulların kötüleştiği boğa senaryosunda ise altın fiyatlarının yılın ikinci yarısında yüzde 10 ila 15 arasında artabileceği tahmin ediliyor. Özellikle jeopolitik risklerin tırmanması ve stagflasyon ortamının güçlenmesi durumunda yatırımcıların güvenli liman arayışı altın talebini yukarı çekebilir.
Ancak risklerin büyük ölçüde ortadan kalktığı, büyümenin toparlandığı ve ABD tahvillerine dönüşün yaşandığı bir ayı senaryosunda, altın fiyatlarında yüzde 12 ila 17 arasında bir düşüş yaşanabileceği belirtiliyor. Buna rağmen uzmanlar, altının 3 bin dolar/ons civarında güçlü bir destek seviyesine sahip olduğunu ve bu seviyelerde yeni alımların devreye girebileceğini ifade ediyor.
FİYATLAR YÜKSEK, TALEP DENGELENİYOR
Öte yandan, rekor seviyelere ulaşan fiyatlar tüketici talebini baskılamaya ve hurda dönüşümünü artırmaya devam ediyor. Ancak yatırım ve merkez bankası kaynaklı talebin güçlü kalması, altının genel görünümünü destekliyor.
Raporun sonunda, “Altın fiyatları, yılın ikinci yarısında küresel risklerin ve para politikasındaki belirsizliklerin gölgesinde yön arayacak. Ancak tüm senaryolarda altın, hem taktiksel hem de stratejik yatırım açısından avantajlı konumunu sürdürüyor” değerlendirmesine yer verildi.
