MEYRALEM Haber Sitesi

Sayfa Adresi : https://www.meyralem.com/haber-detay/9113_son-dakika-ozel-spd-kongresi-nde-salona-almanca-hi

GÜNDEM

Tümü

Son dakika! Özel SPD Kongresi’nde salona Almanca hitap etti: 'Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz'

(7 Saat, 22 Dakika önce) 56 İzlenme 0 Yorum
Özel, Berlin'deki SPD kongresinde konuştu. Partisinin birinci parti haline geldiğini belirten Özel, İmamoğlu dahil çok sayıda siyasetçi ve muhalifin tutuklandığını hatırlattı. Türkiye’de demokrasinin ağır baskı altında olduğunu vurguladı. AB üyeliği hedefini yineleyen Özel, “Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz” diyerek uluslararası dayanışma çağrısı yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Berlin’de Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) kongresinde konuştu. Özel, salona Almanca hitap etti. “Partimizin değişim talebi söylemde kalmadı” diyen Özel, 47 yıl sonra CHP’nin birinci parti olduğunu, Türkiye nüfusunun yüzde 65’ini ve ekonomik büyüklüğün yüzde 80’ini kapsayan belediyeleri yönettiklerini belirtti.

İktidarın bu yükselişe karşı baskılarını artırdığını söyleyen Özel, “18 Mart günü Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması iptal edildi, 19 Mart sabahı yüzlerce polisle gözaltına alındı ve tutuklandı” dedi. Bugün İmamoğlu dışında 10 belediye başkanı, çok sayıda gazeteci, avukat ve yurttaşın cezaevinde olduğunu belirten Özel, “Siyasi tarihimizde demokrasiye dönük en ağır saldırılardan biri yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı.

Avrupa’ya dayanışma çağrısı yapan Özel, “Türkiye’nin demokratik olması, Avrupa’nın demokratik kesimlerini de güçlendirecektir” dedi. Türkiye-AB ilişkilerinde sığınmacı pazarlığı yerine demokrasi temelli yaklaşımın esas alınması gerektiğini vurguladı: “Türk halkı, demokrasiden vazgeçmeyeceğini defalarca göstermiştir. Bugün yine göstermektedir.” Konuşmasını Brecht’in sözleriyle tamamladı: “Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz.”


Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Genel başkan seçildiğim Kasım 2023'teki kurultayımızdan bir ay sonra Aralık 2023'te yine bu salonda size hitap etmiştim. Aradan geçen sürede CHP ile SPD arasında yeni ve güçlü ilişkiler kurmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum. 30 Ekim 2024'te imzaladığımız mutabakat metni bu işbirliğimizin somutlaşmıştır halidir. Bu işbirliğinin artarak devam etmesini diliyorum.

“PARTİMİZİN DEĞİŞİM TALEBİ SÖYLEMDE KALMADI”

Aralık 2023'te buradaki konuşmamda partimiz CHP'deki değişimden bahsetmiştim. Partimizin değişim talebi söylemde kalmadı. Partimiz Mart 2024 yerel seçimlerinde 47 yıl aradan sonra Türkiye'nin 1. partisi oldu. Partimiz Türkiye'nin 7 bölgesinde nüfusun %65'ini ekonomik büyüklüğün %80'ini kapsayan belediyeleri yönetme yetkisi aldı. O günden bugüne yapılan tüm anketlerde partimiz açık ara Türkiye'nin birinci partisi olmayı sürdürüyor. Partimiz böylesi olumlu bir değişimden geçerken maalesef geçen zamanda gerek Türkiye'de gerekse bölgemizde olumlu gelişmeler yaşanmadı.

Partimizin yükselişi ülkemizdeki iktidarı büyük bir paniğe sevk etti. İktidar geçtiğimiz Ekim ayından itibaren hem partimize hem de toplumsal muhalefete yönelik baskılarını artırdı. Bu saldırıların son aşaması demokrasimizi ve halk iradesini hedef alan 19 Mart darbesidir. 18 Mart günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli olan 31 yıllık üniversite diploması iptal edildi. 19 Mart'ta sabahın erken saatlerinde yüzlerce polisle gözaltına alındı. Ve 15.5 milyon yurttaşımızın oyuyla Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiği gün tutuklandı.

Bugün, Ekrem İmamoğlu dışında 10 belediye başkanımız, bürokratlarımız, gazeteciler, avukatlar, sivil toplum temsilcileri ve iktidara itiraz eden çok sayıda vatandaşımız hapse atılmış durumdadır. Siyasi tarihimizde demokrasiye dönük en ağır saldırılardan biri yaşanmaktadır. Ancak on milyonlarca yurttaşımız, bu baskılara rağmen demokrasiye ve iradesine sahip çıkmaktadır. 19 Mart’tan bu yana İstanbul’un ilçelerinde ve diğer illerimizde toplam 29 miting yaptık. Halkımızla birlikte, haksızlıklara karşı her çarşamba ve her hafta sonu tepki göstermeyi sürdürüyoruz ve asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Türkiye’deki siyasal rejim daha da otoriterleşirken, kardeş partimizin bizlere gösterdiği dayanışmayı çok değerli buluyoruz ve bunun için teşekkür ediyoruz. Bu dayanışma yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil, Türkiye’de demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkan on milyonlarca yurttaşla kurulan bir demokrasi dayanışmasıdır aynı zamanda. Sosyal demokrat partilerin arasındaki sağ popülistlerin arasındaki dayanışmadan daha az olamaz, olmamalıdır. Biz bu zor koşullarda bile umutluyuz. Çünkü hem haklıyız hem de güçlüyüz. Umutluyuz, çünkü artık Türkiye’de demokratik güçler yükseliştedir. Bunun liderliğini de partimiz yapmaktadır. Umutluyuz, çünkü halkımız demokrasi talebini daha yüksek sesle dile getirmektedir. Umutluyuz, çünkü gençlerimiz, işçilerimiz, emeklilerimiz, kadınlarımız; iktidarın bütün yıldırma ve korkutma pratiklerine rağmen sokakta ve direnmektedir.

PARTİ OLARAK AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYE OLMAYI HEDEFLİYORUZ

Parti olarak Avrupa Birliği’ne tam üye olmayı hedefliyoruz. Amacımız, Türkiye’nin demokratik, insan haklarının ve hukukun üstünlüğüne dayanan, istikrarlı, kalkınmış ve gelirin adil dağıtıldığı bir ülke olmasıdır.Ülkemizi Almanya’nın yakın bir dostu, ortağı, müttefiki ve Avrupa ailesinin bir parçası olarak görüyoruz. Türkiye çok dinamik bir ülkedir. Ülkemizde önemli toplumsal ve siyasal değişimler yaşanmaktadır. Türk halkı ve başta genç kitleler, değişim ve demokrasi talebini daha yüksek sesle duyurmaktadırlar. Partimiz, canlı ve enerjik muhalefet tarzıyla halkımıza umut vermektedir. Şu anki siyasal iktidar, Türkiye’de yükselen değişim dinamiğine karşı kendi varlığını korumaya çalışmaktadır. Partimiz ise yenilenmiş liderliğiyle ve gençlerle Türkiye’nin geleceğini temsil etmektedir.

Dünya bir belirsizlik sürecinden geçiyor. Demokrasi her yerde saldırı altında. Jeopolitik gerilimler yükseliyor, bölgesel çatışmalar artıyor. Gazze’de katliamlar sürüyor. 8 Ekim 2023’ten bu yana 55.000’den fazla insan öldürüldü. Bunların çoğu kadın ve çocuk. Kuzeyimizde, Ukrayna’da on binlerce cana mal olan kanlı çatışmalar sürüyor. Güneyimizde, Suriye’deki istikrarsızlıklar devam ediyor.

İsrail’in İran’a saldırısıyla başlayan ve ardından Amerika’nın müdahalesiyle farklı bir boyuta ulaşan gelişmeler, tüm bölge için büyük bir tehdit yaratmıştır. Tüm tarafları sağduyulu davranmaya davet ederken, kalıcı bir ateşkesi ve barış ile istikrar ortamını arzuluyoruz. Bir daha uluslararası hukuka aykırı müdahalelerin tekrarlanmamasını diliyoruz.

Değerli yoldaşlar, Avrupa’nın güvenlik kaygılarını paylaşıyoruz. Avrupa’nın güvenli olması için Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti olarak güçlenmesi önemlidir. Çünkü Türkiye’nin demokratik olması, Avrupa’nın demokratik kesimlerini de güçlendirecektir.

“KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA; YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ”

Türkiye ile ilişkilerde demokrasi yerine sığınmacı pazarlığını; demokrasi yerine kısa vadeli ekonomik ve güvenlik çıkarlarını tercih etmek, her iki taraf için de yapılabilecek en kötü tercihtir. Türk halkı, demokrasiden vazgeçmeyeceğini defalarca göstermiştir. Bugün yine göstermektedir.

Bu demokrasi mücadelesini birlikte ve dayanışma içinde yürütürsek daha da güçlü oluruz. Son olarak, Bertolt Brecht’in bir cümlesini sizinle paylaşmak istiyorum. Bunu Türkiye’de de sık sık paylaşıyorum:
“Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz.”

 


YORUMLAR

Yorum Yaz
Bu habere daha önce yorum yapan olmadı.
Şimdi ilk yorumu sen yaz.!
ARŞİV
GAZETE MANŞETLERİ
KARİKATÜR KÖŞESİ
ANKETLER
Aydın Büyükşehir Belediyesinin Çalışmalarından Memnun musunuz?
Bu ankete toplam 23 kişi katıldı.