ABD Başkanı Donald Trump’ın, önce Türkiye dâhil 8 Müslüman ülkenin desteğini açıkladığı, ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya da onaylattığı 20 maddelik “Gazze Planı” tepkilere yol açmaya başladı. Soykırımı sona erdirmesi mümkün görünmeyen ve iki devletli çözümü devre dışı bırakan planın, İsrail’in elini rahatlatacak hükümler içerdiği gerekçesiyle “tuzak” olarak nitelendirildiği yorumları yapılırken, ilk rahatsızlık Katar ve Pakistan’dan geldi.
KATAR: “BAZI MADDELER MÜZAKERE EDİLMELİ”
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani, El Cezire’ye yaptığı açıklamada Trump’ın önerdiği planın savaşı sona erdirme yönünde önemli bir hedefe işaret ettiğini kabul etti. Ancak El Sani, “Açıklığa kavuşturulması ve müzakere edilmesi gereken bazı konular var” diyerek planın mevcut haliyle kabul edilemeyeceğini vurguladı.
PAKİSTAN: “BELGE BİZE AİT DEĞİL”
Pakistan Dışişleri Bakanı İshak Dar da Trump’ın Netanyahu ile birlikte duyurduğu 20 maddelik planın kendilerine ait bir belge olmadığını belirtti. Dar, İslamabad’ın plana yönelik çekincelerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bizim önceliklerimiz ateşkesin sağlanması, insani yardımın serbest bırakılması ve zorunlu yerinden etmelerin sona erdirilmesidir. Plan bu alanları tam olarak kapsamıyor.”
Dar ayrıca, Pakistan’ın önerdiği değişikliklerin – Filistinli teknokrat bir hükümetin uluslararası denetim altında kurulması ve zorla göç ettirilenlerin geri dönüşünün güvence altına alınması – metne tam olarak yansımadığına dikkat çekti.
DESTEK AÇIKLAMASI GERİ ADIM MI?
Trump’ın planı açıklandıktan sonra Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar, BAE, Mısır, Ürdün ve Endonezya dışişleri bakanları ortak bir bildiri yayımlayarak süreci desteklediklerini duyurmuştu. Ancak Pakistan’ın “sahiplik” konusundan uzaklaştırıcı açıklamaları ve Katar’ın müzakere çağrısı, ortak bildirinin ardından ilk çatlak işareti olarak değerlendiriliyor.
