1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'na 2 gün kala açıklama yapan İçişleri Bakanı Yerlikaya, Taksim'de kutlama olmayacağını belirterek, İstanbul'da kutlamalar için 40 nokta belirlendiğini belirtti. " "Bizim önceliğimizde böylesine önemli bir mega şehrin huzuru, güvenliği ve kamu düzenidir" diyen Yerlikaya, "Sosyal medyadan çağrı yapan terör örgütlerinin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını eylem ve propaganda sahası haline getirmelerine asla müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Yerlikaya'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Yerlikaya, "Sosyal medyadan çağrı yapan terör örgütlerinin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarını eylem ve propaganda sahası haline getirmelerine asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.
"ÖNCELİĞİMİZ HUZUR VE GÜVENLİK"
Bakan sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim önceliğimizde böylesine önemli bir mega şehrin huzuru, güvenliği ve kamu düzenidir elbette. Yine bildiğiniz üzere İstanbul genelinde toplantı ve gösteri yürüyüşü yer ve güzergahı valimizce her yıl Ocak ayında tespit ve ilan edilmektedir.
Ve bu yıl İstanbul'da 40 ayrı yer ve güzergah ilan edilmiştir. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi İşçi konfederasyonları ve onlara bağlı sendikaların ilan edilen yerlere yaptıkları müracaatlara izin verilmektedir.
Ancak bu yıl, bir konfederasyon ve bazı sendikalar 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için hem yazılım başvuruda bulundular, hem de Taksim'de buluşalım çağrısı yapmaya devam ediyorlar. Oysa kendilerine bu taleplerine izin verilmeyeceği İstanbul Valiliğimiz tarafından yazılı olarak bildirildi. Ayrıca görüyoruz ki terör örgütleri de son 1 haftadır 54 ayrı sosyal medya hesabından Taksim meydanına gelin çağrısı yapıyorlar.
Burada çok açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Taksim Meydanı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu kapsamında belirlenen ve ilan edilen yer ve güzergahlar arasında değildir. Çünkü Taksim Meydanı ve çevresi konumu itibariyle toplantı ve gösteri yürüyüşü için uygun değildir. Araç ve yaya akışının çok yoğun olduğu bu bölge güvenlik tedbirlerinin alınmasını zorlaştırdığı gibi Kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasında da ciddi riskler barındırmaktadır."
